yine boşladık seni blog, üzgünüm. depresifliğimi kaybetmedim, sakın korkma. sadece biraz yoğunum, iş, güç, dizi, film, kitap ve oyun derken neredeyse uykuya bile zaman bulamıyorum. girişte biraz işimden bahsedeyim ama lütfen kem gözlü, kenafirlerin okumamasını sağla bu yazımı canım blog. çünkü işim cidden kolay, giriş çıkış saatlerim harici gayet rahat bir işim var. komik vidyolar izlemeye vakit bulabiliyor, çalışırken güzel güzel müzikler dinleyebiliyorum. eh her şirkette olduğu gibi, burada da kapalı girilmeyen siteler var. girmeye çalışsam aslında girerim, inanıyorum ama işte yeniyim hemen sivrilmek, yakalanmak istemiyorum. işimi mi merak ediyosun blog, onu da hemen söyleyeyim. sahaflıktan sonra aklına gelen en entel meslek nedir? bi tahmin et bakalım. ııh o diil, hayır o da değil. mm yaklaştın ama biraz daha kökene in. eheh, hayııır tabiki o da değil. neyse söyleyeyim, makinist oldum. modern tabir ile projeksiyon görevlisi. bir sinamanın arka tarafında çalışıyorum, gelen filmleri atıyor ve halkın film izlemesini sağlıyorum. ne kadar havalı değil mi? (bence değil de). rahat demiştim ya hani, mesela şu an mesaideyim ve blog yazıyorum. arkada da alt-J çalıyor, oğuzcan ile demin mesajlaşırken önerdi bu grubu da bana. güzeller, bi dene istersen. kesin beğenirsin. o değil de, sana şeyi söylemeye geldim aslında. bugün madagaskar penguenleri'ni izlemeye bi kız geldi. kocca kız, tek başına bu filmi izlemeye gelmiş. hafta içi ilk seans. kocaman salon bomboş ve bu güzel kız gelip tek başına izliyor filmi. filmi ilk yarıya sokayım diye yukardan bi bakayım dedim, kız küt saçlı ammanın. (eh biliyorsun tabi küt ve kısa saçtan ne kadar çok hoşlandığımı. ekstra olarak siyah saçlı ve kemik çerçeveli gözlüklü!) hemen koştum salona, dedim tek misiniz salonda ay evet bile demeden kafasını salladı. o saçları birbirine nasıl karıştı bi görseniz. sonra ekledim, filmi devam ettirmemi ister misiniz? yine ses çıkarmadan yukarı aşağı yaptı kafasını. şapşal ya kesin o da beni sevdi o yüzden utandı öyle kafa salldı, ehe. sonra bi kenkem taktik vermişti olm 4sq'dan, Swarm'dan falan bak belki check-in yapmıştır demişti başka bi kız için daha öncesinde. o aklıma geldi hemen, yaptım. o da ne anında buldum kızı. fotoğrafına baktım hemen, vallaha o. bi de tshirt giymiş, üzerinde alfred hitchcock var! eh, eski stalkerlardanız ne de olsa. hemen facebook, twitter, instagram hesaplarını falan buldum baktım. kız vallahi şeker billahi şeker. bi de ortak arkadaşımız çıkmasın mı? hemen yaşını sordum arkadaşa, demez mi 88li. OHA senin anan benim için doğurmuş diye şarkı atasım geldi, o derece. tabi arkadaş hemen peşine ekledi, sanırım ama sevgilisi var. ühüh. nabim ya blog, ben de böyle işte. gidip bi şey söyleyemez, uzaktan şekerliğine tav olur sonra öğrenince yıkılırım. neyse bu da bugünkü maceram oldu. şey ama blog, yazamasam da sen beni sevmekten vazgecme olur mu, ben seni seviyorum çünkü.
bu sefer müzik paylaşmayacağım, bazı güzel şeyler de bana saklı kalsın.
NOT: Kızın adı da Melek, bana da öylesi gerek.